Hayat gerçekten de yaşlarla mı ibarettir? Her yaşın kendine ait bir yaşam biçimi, kuralları ve olması gereken bir işleyiş biçimi mi vardır? İnsanlar belli bir yaşa geldiklerinde aile kurmak, işini ve ne yapacağını belirlemek ve bu düzen içerisinde sonsuza dek mutlu mu yaşamak zorundadır? Peki bu düzen insanları gerçekten de mutlu ediyor mudur?
Yoksaaa… Durum bunun tam aksi midir? Belirli bir yaşa geldiğimizde biz de çevremizdekiler, tanıdıklarımız, dostlarımız ya da toplumun bize dayattığı gibi bir yaşam kuralları içerisinden çıkıp kendi kurallarımızı kendimiz mi belirleriz?
Bugüne dek insanlar ister istemez toplumun dayatmış olduğu kurallar çerçevesinde hayatlarını belirlemiş, geleceklerini inşa etmiş ve işlerini dahi bu kurallar içinde seçmeye çalışmıştır. Özellikle ilerleyen yıllarda yalnız olma, hâlâ bir aile kuramama ya da çocuk sahibi olamama kaygısı insanların gerçekten de hayattan ne istediklerini bilememelerine sebep olmuştur. Öyle ya işlerinden ya da eşlerinden memnun olmayan ancak belli bir yaşa geldiğini ve bu yaştan sonra hiçbir şeyi değiştiremeyecekleri düşüncesi insanların bu mutsuz yaşama katlanmak zorunda kalmalarına sebep vermiştir.
40’lı yaşlar sizce de insanların kendini bulduğu, aile ve çocuk sahibi olduğu, işlerini rayına oturttukları bir yaş mıdır?
Romantik komediler yazan ve 1970 doğumlu olan Alexander Potter, 40’lı Yaşların İtirafları adlı bu kitabında hayattaki hedeflerini bulamamış, henüz bir kazanım edinememiş ve tabiri caizse ne halt ettiğine dair hiçbir fikri olmayan 40 yaşına gelmiş Nell Stevens’ın karmakarışık olan hayatını konu alır.
Bu zamana kadar elini attığı işleri batırmış olan, nişanlısıyla ayrılan ve belki de doğduğu andan itibaren kendisi için belirlenmiş bir hayatın tepetaklak olduğu bir dönemin ortasında bulur kendisini. Çevresinin evli ve çocuklu olmaları, kendisinin aksine pahalı evlerde yaşamaları, onların deyimiyle garanti işlere sahip olmaları karşısında Nell, kendisini berbat hisseder.
Ancak yaşam onun için belki de henüz yeni başlayacak ve bu zamana kadar hiç düşünmemiş, planlamamış olduğu bir hayat kendisini bulabileceği ve dönüşüm geçirebileceği mucizevi anlara dönüşecektir.
20’li yaşlar, 30’lu yaşlar ya da 40’lı yaşlar hiç fark etmez! Bu kitap içinde bulunduğu yaşta toplum tarafından belirlenmiş olan tüm kuralları yıkacak ve yerine insanların özgür olabileceği, yeni baştan bir yaşam inşa edebilecekleri bir umut aşılayacak. Daha da ötesi yalnız olmadığınızı ve konfor alanından ayrılışın aslında hiç de o kadar kötü olmadığı konusunda sizi ikna edecek.
40’lı Yaşların İtirafları’yla siz de kendi içinizdeki gerçekleri itiraf etmeye hazır mısınız?
Potink Kitap’ta sizlerle.