İnsanların anlatma ihtiyacı geçmişten günümüze her zaman var olmuş ve insanlar gördüklerini, deneyimlediklerini paylaşma içgüdüsüyle birlikte hareket etmişlerdir. Tarihe bakıldığında henüz konuşma dili oluşmadığında dahi insanlar bir şekilde gördüklerini ve başından geçenleri duvarlara resmetme ihtiyacı hissetmiştir. İlk duvar resimlerinden bu yana ilkel içgüdüyle hareket eden insan yazı yazma ihtiyacıyla birlikte şekilleri yazıya dönüştürerek bilgileri başkalarıyla paylaşma ve ortaya bir eser bırakmak için çabalamıştır. Peki günümüzde devasa kütüphanelerin dünyanın dört bir yanını kaplaması, yalnızca yazınsal eserlerin bile bu denli akıl alamayacak derecede birikmesinin kökenine inmeyi hiç düşündünüz mü?
Bilginin çoğalması ve kitapların mürekkep kalemlerden internet ortamındaki klavye tuşlarına geçişinden önceki dönemde ilk kütüphaneler nasıl oluştu? Potink Kitap sizler için derledi.
Aslında bilinen ilk kütüphane Nivie’de kuruldu. Bu dönemde Nivie ticari açıdan oldukça hareketli ve uğrak bir yerdir. Tam da bu sebeple insanların kütüphanelere erişiminin rahat olabilmesi açısından Nivie oldukça iyi bir seçim olmuştur. Bölge halkı bölgeye gelen insanların ziyaretlerini değerlendirerek öğrendiklerini not etmeye başlamıştır. Asur Bani Pal olarak geçen kitaplık bilinen ilk kütüphanedir. Asurlular tarafından kurulan bu kitaplık milattan önce 626 tarihlerine denk gelir. Kurucuları sayılan Asurluların hangi dönemde ve ne zaman yaşadıkları kesin olarak bilinmemektedir. Asurlular tarafından bilinen şeylerden bir tanesi Kuzey Irak’a ait olan Aşur şehri dolaylarında yaşamış olmalarıdır. Ayrıca Dicle Nehri kıyılarında kendilerine yerleşim alanları kuran Asurluların yaşadıkları bölge en gelişmiş ilk şehirlerden bir tanesi olarak dikkat çeker. Batı ve doğu ticareti için oldukça uğrak bir nokta olan Asurluların yaşadıkları bölgede ilk kütüphanenin kurulmuş olması aslında tarihi açıdan pek çok bilgiyi bizlere sunar.
Sonraki dönemlerde ise Ozymandiasa Teb denilen bölgede dini içerikli yazılar için başka bir kitaplık kurulmuştur. Bu kitaplıkta ise 20 binden fazla papirus tomarı olduğu düşünülür.
Eski Yunan dönemine geldiğimizde ise ilk kitaplık milattan önce 540 yıllarında Pisistratus’un Atina bölgesinde kurulmuştur. Sonraki zamanlarda tapınaklara bitişik olan pek çok sayıda kitaplıklar kurulmuştur. En çok uğrak bölgelerde kurulan bu kitaplıklar sayesinde insanlar kitap okumaya başlamış ve medeniyetlerini geliştirebilmek adına kendinden önce yaşayan kişilerin deneyimledikleri bilgilerle ortaya yeni bilgiler ekleyerek kütüphaneleri gittikçe büyütmeye başlamıştır.
İşte geçmişten günümüze yapıları modernleşse bile içerisi tarih kokan kütüphanelerin oluşum evreleri çok çok eskilere dayanır. Toplumda bilgiye aç bireyler var oldukça kütüphane kültürünün de hiçbir zaman bitmeyeceği aşikârdır.